Güçlü rekabet için inovasyonu benimsemek gerek

İnovasyon, sadece sağlık alanında değil, tüm sektörlerde son yılların en popüler terimleri arasında bulunuyor. Ülkelerin üretim verimliliğini artırması ve küresel rekabette avantaj elde etmesi için, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını etkin biçimde gerçekleştirmeleri gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu”nun 2010-2011 Küresel Rekabet Gücü Raporu sonuçlarına göre “verimlilik etkin” bir ekonomiye sahip olan Türkiye, rekabetçilik sıralamasında 139 ülke arasında 61. sırada yer alıyordu. Raporda, işgücü pazarındaki verimsizlikler ve devlet kurumlarının verimliliğinin yanı sıra, Türkiye”nin odaklanması gereken noktalar arasında daha iyi sağlık ve temel eğitim hizmetleri ile insan kaynakları gücünün geliştirilmesi de yer alıyordu. Peki 2010″dan bu yana ne değişti? Geçtiğimiz dönemde yayınlanan 2011-2012 Küresel Rekabet Gücü Raporu”nda Türkiye”nin iki basamak yükselerek 59. sıraya yükselmesine tanık olduk. Rapora göre pazar büyüklüğünde en rekabetçi 17. ekonomi konumundaki Türkiye, satın alma gücü paritesine göre 741,9 milyar dolarlık GSYİH büyüklüğüne ve kişi başına 10 bin 399 dolarlık gelire sahip. Şu halde küresel rekabette doğru yolda, fakat yavaş adımlarla ilerlediğimizi söylemek çok da yanlış olmaz. Rekabet ortamında öne çıkmanın en etkili yolu ise, yazının başında bahsettiğim gibi, inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarından geçiyor. Konuyu sağlık sektörüne odaklayacak The results yielded by these tools and calculators, however, are merely estimates and they do not guarantee available amounts, potential savings, tax benefits or the like. olursak, Deloitte tarafından Eylül 2010″da gerçekleştirilen ve dünyada yükselen on ekonomiyi, sağlık sektörlerinde inovasyon gücü açısından karşılaştıran araştırmada Türkiye”nin bekleneni verdiğini söylemek oldukça güç. “Gelişmekte Olan Ülkelerde Sağlık Sektöründe Yenilikçilik Göstergeleri” başlıklı rapor, aralarında Türkiye?nin de bulunduğu on ülkeyi, Yeni Ürün Geliştirme, Yatırımın Geri Dönüş Güvencesi, Sağlığa Erişim ve Çevresel Etkiler kategorilerinde değerlendiriyor. Son yıllarda sağlık alanında önemli atılımların yapıldığı Türkiye, yalnızca ?Sağlığa Erişim? kategorisinde ilk üçte yer aldı. Toplam GSYİH?da Ar-Ge payı, şirketlerin Ar-Ge harcamaları, eğitime ayrılan kaynak, üniversitelerin araştırma altyapıları, ilaç patent başvurusu gibi kriterlere göre değerlendirme yapılan Yeni Ürün Geliştirme kategorisinde birinci 4,09 puanla Singapur olurken, Türkiye 2,29 puanla 7. sıradaydı. İlaç patentlerinin sayısı, patent ofislerindeki çalışan yetkinliği, fikri mülkiyet haklarının korunması ve uygulanması, ithal ürünlere karşı korumacılık yapılıp yapılmaması gibi kriterlerin dikkate alındığı Yatırımın Geri Dönüş Güvencesi kategorisinde de lider Singapur (4,85 puan) olurken, Türkiye 2,22 puanla 9. sırada kaldı. Çevresel Etkiler kategorisinde siyasi istikrar, ekonomik gelişmişlik, basın özgürlüğü iş ortamı, finansal piyasaların gelişmişliği, altyapının durumu gibi kriterler göz önüne alındı. Singapur 5,75 puanla yine birinci 1. olurken, Türkiye 3,52 puanla 5. sırada yer aldı. 3,76 puan ile 3. olduğumuz Sağlığa Erişim kategorisi; sağlıkta kişi başına harcama, sağlık hizmetlerine erişim, cepten yapılan sağlık harcamaları, ilaç pazarındaki büyüme, ilaç ithalatındaki artış, kişi başına düşen hasta yatağı sayısı, kişi başına düşen doktor sayısı, teknoloji kullanımı gibi kriterleri değerlendirdi. Bu kategorinin birincisi 4,35 puanla Güney Kore oldu. Özellikle Sağlığa Erişim kategorisindeki başlıklara dikkat çekmek istiyorum. Zira bu kriterler, Sağlık Bakanlığı?nın da son yıllarda odaklandığı konulardan oluşuyor. Diğer bir deyişle; Türkiye, yatırım yaptığı alanlarda rekabette öne çıkmayı başarıyor. Ancak küresel rekabette en önemli kozun inovasyon olduğunu unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla, eğer sağlık sektöründe küresel çapta daha güçlü bir oyuncu haline gelmek istiyorsak, sağlıkta inovasyon trendini ülke olarak hızla yakalamamız ve benimsememiz gerekiyor.Facebooktwitterlinkedin

Etiketler:, ,

Geri Bildirim gönder...

Yorum Yaz