İçerik etiketlendi: ‘COVID-19’

COVID-19,sağlıkta yeni iş modelleri,virüs sonrası sağlık sektörü

Yaşam Bilimleri Sektöründe COVID-19 sonrası Yeni İş Modelleri Perspektifleri

İnsanoğlu, Covid-19 pandemisinin yarattığı sismik şok ile mücadele içerisinde. Bu süreçten, kayıplar versek de başarıyla ve değişen bir dünya ile çıkacağız. Bu değişecek dünya düzeninde en önemli görevlerden biri de Yaşam Bilimleri Sektörüne ait olacak. Yaşananlardan sonra gözler bu sektöre daha fazla yönelecek ve beklentiler artacak. Yaşam Bilimleri Sektörü ‘Yeni normal’e nasıl hazırlanmalı, hangi soruları sormalı ve inovasyonu hangi alanlarda aramalı; tüm bunları aşağıdaki 5 ana başlıkta incelemek gerekecektir:

1) Operasyonel Etkinlik

Dönüşümü fonlama amacıyla operasyonel etkinliği arttırmak gerekiyor

a) Satış temsilcileri (ilaç, tıbbı cihaz ve sağlık hizmet sunumu firmaları için) doktorları ziyaret edip bizzat ürün sunumu yapamayınca değer aktarımını nasıl yapacaklar?
İlaç satış ve pazarlama için satış temsilcilerine ayrılan bütçe 12 milyar USD’dir.

b) Hastalar klinik çalışmalara katılım için doktorlara gidemiyor. Klinik çalışma hastaya nasıl gelecek?
ABD ve AB’de hastaların yüzde 47-69’u mevcut klinik çalışmalara devam etmek istemiyor.

c) İş dünyası sanal ortama geçince Yaşam Bilimleri firmaları operasyonlarını nasıl tasarlamalı?
400 milyon iş dünyası temsilcisi ve tüketici, bilgi paylaşımı amacıyla bu alanda özel sanal uygulamalar kullanıyor.

d) Yaşam Bilimleri firmaları için fiziki yapılardan kurtulup “asset light” (hafif varlıklı, mülksüzleştirme) yapıya geçiş fırsatları nelerdir?
10-17 Mart tarihleri arasında Cleveland Clinic Sağlık Sisteminde tele-sağlık hizmetlerine talep 15 kat arttı.

2) Sürdürebilir kişiselleştirilmiş sağlık

Sürdürebilir kişiselleştirilmiş sağlık için iş modelleri transformasyonu

a) Hastaları hastalıklarını kendilerinin yönetebilmesi için hangi hizmetler ve araçlar yardımcı olacak?
ABD’de hastaların ilaçlarını doğru kullanmamaları sebebiyle ortaya çıkan yıllık önlenebilir maliyet 100 milyar USD’dir.

b) Firmalar, tedarik zincirlerinin daha lokal olması için nasıl bir çaba gösterecekler?
Çin, global 370 önemli ilaç içeriği için dünyadaki üretim tesislerinin yüzde 15’ine sahip.

c) Yaşam Bilimleri firmaları sundukları değerler için nasıl ödeme alacaklar
ABD’de 2014-2019 arası yeni moleküllerin yalnızca yüzde 10,5’i “çıktı bazlı anlaşmalar” kapsamına alınmıştır.

d) Firmalar yeni iş modellerine göre güvenli ve doğru inovasyonlara nasıl ulaşacaklar?
Örneğin, son 5 yılın ortalamasına baktığımızda daha tedavi odaklı biyofarmanın getirileri yüzde 73 iken daha düşük odaklı olanların ise yüzde 51 idi.

3) Ölçek ekonomisi

Ölçek ekonomisine hızlı varmak için Global Sağlık Ekosisteminde satın alma, birleşme ve iş birlikleri

a) Yaşam Bilimleri firmaları başarıyı yakalamak amaçlı ihtiyaçları olan dijital araçlar için ne tür organizasyonlarla iş birliği yapmalı?
2019 yılında ABD’deki Risk Sermayesi şirketlerinin Dijital Sağlık Startup’larına yaptığı yatırım miktarı 7,4 milyar USD’dir.

b) Yaşam Bilimleri Kuruluşları arasında veri alışverişi ile ortaya çıkabilecek fırsatlar nelerdir?
İngiltere NHS’in elindeki veri ile yıllık 4,6 milyar USD’lik yapay zekâ ve kişisel sağlık uygulamaları geliştirilebilir.

c) Yaşam Bilimleri firmaları nasıl daha fazla dış inovasyon metodolojisinden faydalanabilir?
2021 yılında en büyük 12 biofarma firmasının satış gelirinin yüzde 66’sı dış inovasyon sonucu ortaya çıkan ürünlerden olacak.

d) Değişen sağlık hizmetleri dünyasında firmalar ne tür yenilikleri, yetenekleri bünyesine katmalı?
Tüketicilerin yüzde 65-75’i kişisel biometrik verilerini, kendi ürettikleri çıktıları ve genetik bilgilerini paylaşmaya istekli.

4) Verinin özgürleştirilmesi

Aksiyona geçilebilir sağlık sistemi için verinin özgürleştirilmesi

a) Yaşam Bilimleri firmaları tedarik zincirlerinde baştan sona görünürlük yaratmak için hangi adımları öncelendirilmeli?
İlaç üretiminde taşere etme 2019’da yüzde 26 iken 2023’de beklenti yüzde 28.

b) Uzaktan izleme gibi dijital hizmetlerden (geleceğin ürünleri) firmalar nasıl para kazanabilecek?
Klinik çalışmaların yüzde 10-15’inde giyilebilir teknolojiler kullanılmaktadır.

c) Ne tür veri daha değerli?
2025 yılında yıllık sağlık verileri 8,5 kat artacak.

d) Yaşam Bilimleri firmaları veriye sahip olmaktansa ihtiyacı olan veriye ulaşma modellerine nasıl geçecekler?
200’ün üzerinde firma elektronik sağlık verisi ticareti yapmaktadır.

5) Güven inşa etmek
Regülatif riskleri ve paydaşların algısını yöneterek güven inşa etmek

a) “Yeni normal” için firmalar, hızlı ürün onayları alabilmek için regülatörlerle nasıl çalışacak?

b) Yaşam Bilimleri firmaları gelecekte büyümeleri için kalite ve compliance’a (uyumluluk) nasıl yatırım yapacaklar?

c) Firmalar kendi çalışmalarını yeni ve daha esnek regülasyonlara karşı nasıl değiştirecek?
Mart sonunda Covid-19 salgını ile ilgili tıbbi cihazlar için İngiltere fast-track (hızlı geçiş) onay mekanizmasını devreye aldı.

d) Sağlık verisi ve cihazlar internet korsanları için değerli hedef haline gelirken firmalar siber güvenliklerini nasıl güçlendirecek?

Devamını Oku Yorum Yok

Coronavirus,COVID-19,evde sağlık bakımı,telesağlık

COVID-19’un Sağlık Hizmetleri Sektörüne Etkileri

COVID-19 (Coronavirüs) nedeniyle zorlu bir dönemden geçiyoruz. Dünya genelinde tüm endüstrilerin ve iş dünyasının gözü salgınla ilgili alınan önlemlere çevrilmiş durumda. Bununla birlikte virüsün yayılmasıyla ilgili endişeler, her gün yeni ve farklı şekillerde rutin çalışma yöntemlerimizi bozuyor.

Bu global problemde hiçbir endüstri, sağlık sektöründen daha merkezde değil. Her endüstrinin karşılaştığı endişelere (örneğin, çalışanların sağlığı ve güvenliği, tedarik zincirinin bozulması) ek olarak sağlık endüstrisi, hastalığın yayılmasını önlemeye ve etkilenenlere sağlık hizmeti vermeye çalışırken benzersiz zorluklarla karşılaşmaktadır.

Aşağıda, sağlık endüstrisinin koronavirüsten nasıl etkilendiği (ve etkilenmesi muhtemel olduğu) ve endüstrinin nasıl tepki verebileceği konusunda birkaç yeni bakış açısını sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Sağlıklı kalmak: Sağlık kurumları için önemli olan, işgücü ve hastalarının koronavirüs tarafından enfekte olmasını engellemek. Virüsü bilmeden yaydığı ve tüm hasta popülasyonuna bulaştığı iyi niyetli ve özenli bir sağlık hizmeti sunucusunu düşünün. Veya tek bir hastanın başkalarını enfekte etme riskini düşünün (acil bekleme odasında veya yatak katında). Bu senaryolar, herhangi bir sağlık kuruluşunun misyonuna (iyileşme ve zarar vermemek) doğrudan zorluklar getirir ve gerçekleşmesi halinde herhangi bir kuruluş için anlamlı bir finansal ve itibar riski oluşturabilir.

Hasta bakımı: Aynı zamanda, sağlık kuruluşları virüslerden etkilenen (veya etkilenebileceklerinden korkan) kişilere bakmaya hazır olmalı. Bu muhtemelen ilgili hastaların hacimlerinin artması (örn. Ayaktan tedavi ortamlarında, ödeme ve çağrı merkezlerinde) ve enfekte hastalar için potansiyel olarak artan yatak talebi anlamına geliyor. Buna ek olarak, sağlık işgücü üzerinde kısıtlamalar olabilir (örneğin, sağlık çalışanlarının hastalanmalarından dolayı karantinaya alınmaları veya okulların kapanmasının getireceği yük gibi), tedarikteki kıtlık (Test kitleri / maskeler / solunum ekipmanı veya tedarik zinciri bozulması sonucunda genel olarak IV sıvılar ve ilaçlar gibi maddeler için) ve oldukça bulaşıcı hastalıkları yönetmek için hazırlanan tesisler ve insan gücü için büyük bir talep. Virüs yayıldığı ve zirveye ulaştığı anda bakım erişimini desteklemek de kritik bir konudur- doğru bakım süreçlerini belirlemek ve tanı / tedavi ile ilgili engelleri (bilgi, maliyet vb.) azaltmak gerekebilir.

Zorlu dönem için destek: Sağlık sektöründeki misyon odaklı kuruluşlar için en öncelikli endişe olmasa da sağlık kuruluşunun ekonomisi üzerindeki genel etkinin olumsuz olması muhtemel. Çok kısa vadede, insanlar hastaneye gitmekten kaçınacaklardır (az sayıda seçmeli cerrahi ve tanı prosedürü). Orta vadede COVID-19’un genel ekonomi üzerindeki etkisinin negatif olduğu tahmin ediliyor. Sağlık hizmeti tipik olarak ekonomik durgunluklara dayanıklı olsa da, bu durgunluktan hiç etkilenmeyeceği anlamına gelmiyor. Bu dönemde Sağlık kuruluşları daha düşük hasta hacimleri, daha az tercih edilir bir gelir çeşitliliği ve yatırım portföylerindeki olumsuz geri dönüşler nedeniyle zorlanabilirler.

Sağlık kuruluşları ve yatırımcılar bu dinamiklere yanıt olarak ne yapmalıdır? En uygun aksiyonları zaman gösterecektir ancak şimdiden bazı perspektifler ortaya çıkmaya başlamıştır:

Telesağlık: Şimdi telesağlığın daha fazla ortaya çıkıp parlama zamanı! On yıllardır telesağlık hakkında duyumlar alsak ve konuşsak da potansiyelinden hala çok az bahsediyoruz. Görevdeki sağlık hizmeti sağlayıcıları, daha fazla hastaya tüketici dostu bir şekilde hizmet vermek ve uzun vadede maliyet yapılarını azaltmak için sanal sağlıkta deneyim ve ölçek oluşturma fırsatını kullanmalıdır.

Evde Sağlık Bakımı: Aynısı evde sağlık bakımı (özellikle dijital çözümlerle) çözümleri için de geçerli. Birçok terapi için ev, hastalar için uygun ve rahat olmasının yanı sıra optimum maliyet verimliliği sağlar ve maksimum etkilidir. Sağlık kuruluşları bu bakım yollarını güçlendirmelidir.

İş birliklerinin güçlendirilmesi: Sağlıktaki değer zincirinde, ortaklıklar ve iş birlikleri (sağlayıcılar, ödeme yapanlar, üçüncü taraf satıcılar) ihtiyacı hiç bu kadar önemli olmamıştı. Uyumlu stratejiler ve daha geniş koordinasyonun sağlanmasıyla, kuruluşların daha çevik ve etkili bir şekilde yanıt vermesi sağlanacaktır.

Etkinliğin artırılması: Sağlık kuruluşları sürdürülebilirlikleri için, olumsuz etkilenecek mali sonuçlarını iyileştirme çabalarını iki katına çıkarmalıdır. Bu çabalar; maliyetleri azaltma, sağlık hizmetlerini daha geniş popülasyonlara yayma, hizmet çeşitliliğini arttırma, ölçek verimlilikleri yaratma (örneğin, birleşme ve satın alma veya yaratıcı ortaklıklar yoluyla) ve sağlık bakım değerini artırmak için yeni yetenekler bünyesine katma fırsatlarını değerlendirmelidir.

Sağlık yatırımcıları (özel sermaye dahil): Bozulma (hatta ekonomik stres), inovasyon yoluyla ve geleneksel erişim veya bakım sunumu modellerini değiştirerek değer yaratanlar için fırsat yaratabilir. Tarihsel deneyim bir rehber olarak hizmet edebiliyorsa, toplam işlem hacminin düşmesini beklemeliyiz ve aynı zamanda daha düşük değerler görmeliyiz (yatırımcılar için daha cazip). Kriz dönemlerinde, sağlık yatırımcıları inovasyonu teşvik etmeye ve geleneksel çalışma yöntemlerine geçmeye çalışmalıdır. Yaşanan bu pandemi krizi tüm dünyaya Toplum ve kişisel Sağlığın, Sağlık Hizmetlerinin ve etkin Sağlık Hizmetleri Yönetimini, Teşhis ve Tedavi teknolojilerinin önemini net bir şekilde göstermiştir. Bu alanlara Kamu ve Özel sektör tarafından inovasyonların destekleneceği ve yatırımların ciddi artış göstereceği kaçınılmaz olacaktır.

COVID-19 salgını ve sağlık sektörü üzerindeki etkisi her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Toplum olarak, bu krizi düşünceli ve iyi yöneteceğimizden eminim. Covid-19 Pandemi sonrası farklı bir dünyaya doğru gidiyoruz.

Devamını Oku Yorum Yok