Sürdürülebilirlik için sağlık hizmetlerinde dönüşüm zamanı

Dünya sürekli değişiyor, gelişiyor. Bu da mevcut yöntem ve tekniklerin geleceğin koşullarına göre yeniden tasarlanmasını ve uygulamaya geçirilmesini gerektiriyor. Milyarlarca yıl yaşındaki dünyamız ilk gününden bu yana sürekli bir değişim içinde. Coğrafi değişimleri bir kenara bırakırsak, insanlığın yaşama başladığı dönemde hızlanan bir değişimden söz etmek mümkün. Sanayi devrimini takiben hızı daha da artan bu değişim sağlık ve teknolojideki değişimleri bir ihtiyaçtan çok zorunluluk haline getirmeye başladı. Bu yüzden de artık tüm kurum ve kuruluşlar sundukları ürün ve hizmetlerde daha çevreci, doğaya daha saygılı, dünyaya daha az zarar veren çözümler üzerine odaklanmış durumda. İnsanlığın son 100 yılına baktığımızda çarpıcı rakam ve değerlerle karşılaşıyoruz. Örneğin ortalama yaşam süremiz son 100 yıl içinde 35?ten 65?e yükseldi. Son 20 yılda az gelişmiş ülkelerin toplam GSYİH?si tam 3 kat arttı; bu da toplam enerji ihtiyacını arttırdı. Son 350 bin yıldan bugüne en yüksek CO? oranıyla karşı karşıyayız. Şimdiden ortalama sıcaklık yaklaşık 1°C arttı. Bugün CO? emisyonu yaklaşık ~44 Gt.?a ulaştı ki eğer iş yapma tarzımız değişmezse, bu miktarın yakın gelecekte yüzde 90 artması bekleniyor. Kapsamlı araştırmalar sonucunda elde edilen bu rakamlar, tüm sektörleri dönüşüme zorluyor. Örneğin, sağlığımızı korumamıza yardımcı olan hastaneler için en büyük giderlerden birini enerji oluşturuyor. Almanya?da yapılan bir araştırma, ülke genelinde üretilen enerjinin yüzde 3?ünün hastaneler tarafından tüketildiğini ortaya koyuyor. Elektrik maliyetleri AB ortalamasına bakıldığında yüzde 38 yükselmiş durumda, bu oran doğalgazda yüzde 50?ye kadar çıkıyor. Tüm hükümetler CO? emisyonu oranının düşürülmesi için yeni hedefler ortaya koyarken bugünün hastaneleri başta enerji maliyetlerini düşürmenin yanında sürdürülebilir kârlılık için yeni zorluklarla başa çıkmak zorunda kalıyor. Bu sorunun giderilmesi içinse düzgün işleyen bir sürdürülebilir sağlık yapısının hayata geçirilmesi gerekiyor. Sürdürülebilir sağlık yapısında üç temel başarı faktörü öne çıkıyor. Verimlilik, yeşil ve kalite başlıklarına sahip olan bu faktörlerin özenle ele alınarak odak noktalarının belirlenmesi ve belirlenecek hedefler için çalışmalar yapılması gerekiyor. Hangi faktörün hangi alt başlıkları ele aldığına bakacak olduğumuzda ise karşımıza şu tablo çıkıyor: Çevre Dostu: Hem hastanelerin enerji tüketiminin azaltılmasını hem de mevcut kaynakların dikkatli ve sürdürülebilir şekilde kullanımını kapsıyor. Süreç doğru işletildiğinde kirliliğin azaltılması sağlanırken bu sayede hem o hastanenin, kurumun özelinde hem de dünya genelinde çevreye daha saygılı bir yapıyla yol alınabiliyor. Verimlilik: Bu faktörün başarıya ulaşması için mevcut iş akışlarının optimum hale getirilmesi, bununla beraber yaşanan süreçte zaman ve maliyet yönetiminin de doğru yapılması gerekiyor. Kalite: Bu başlığın temelini tıbbi bakım süreçlerinin optimum seviyeye çıkarılması oluşturuyor. Medikal süreçlerin uygun ve sağlıklı bir şekilde işletimiyle insan sağlığını destekleyen çevresel koşullarda iyileşme sağlanabiliyor. Yapılan araştırmalara göre yukarıda saydığım faktörlerin doğru yönetilmesiyle enerjide yüzde 53?e, CO? salınımında ise yüzde 48?e varan oranlarda iyileşme elde edilebilirken; verimlilik faktörüne ait başlıkların sürece dahil edilmesiyle hastanelerde kalış süreleri yüzde 46?ya varan oranlarda azaltılabiliyor. Kalite başlığı altındaki tıbbi bakım ve medikal süreçlerin yönetimi ise radyasyon yayılımını yüzde 90?a varan oranlarda düşürürken gürültü seviyesinin azaltılmasıyla daha konforlu bir sağlık hizmetinin de kapıları açılıyor. Özetlemem gerekirse; sürdürülebilir sağlık yapıları sadece günümüz sağlık hizmetlerinin daha kaliteli ve konforlu hale gelmesinin, uygulandığı hastanenin maliyetlerini düşürmesinin yanında çevreye ve dünyaya daha saygılı hale gelmesinin de yolunu açıyor.Facebooktwitterlinkedin

Etiketler:, , , ,

Geri Bildirim gönder...

Yorum Yaz