Hospital Manager Röportajı – Hastane Yönetmek için Süpermen Olmak Gerek

Hastane Yönetmek için Süpermen Olmak Gerek ?Bugün en zor yönetilen iki organizasyon tersane ve hastane. Hastanelerdeki yönetim sisteminde; doktoru, hemşiresi, idari kadrosu, hizmetli kadrosu gibi acayip bir kompleks yapı var. İnsan yönetimi son derece zor ve skala birbirinden çok farklı. İyi bir hastane yönetimi için Süpermenlere ihtiyaç var. Kamu hastane birlikleri modeli çağdaş hastane yönetim anlayışının hayata geçirilmesinde yeterli bir sistem mi? Birlik modelinin şu anki sisteme göre daha modern ve etkili bir yönetim sistemi olduğunu düşünüyorum. Çünkü hastaneler hem derecelendirilecek, rekabet ortamı yaratılacak, hem de daha profesyonel bir yönetim kadrosuyla yönetilecek ve Sağlık Bakanlığı hastane grupları olacak. Uygulamanın artılar var. Sağlık sisteminin çok karmaşık bir yapısı var, yönetimi çok zor ve bu yapıyı yönetecek sınırlı sayıda sağlık yöneticisi yok. Kamu hastane birlikleri için bir de yönetim kurulu oluşturulacak. Bunların sağlık sisteminden ne kadar haberdar, yönetim konusunda ne kadar bilgi sahibi oldukları birer soru işareti. İşin ilk bakışta göze çarpan yönü, sağlık sistemi gibi büyük bir potansiyeli ne kadar yetkin, bilgili, tecrübeli kişilerin eline bırakacağımızla ilgili. Sistem, şeklen mantıklı görünüyor ama bunun için kaynağımız yeterli mi? Doğru kaynaklar mı? Bunlar sorgulanmalı. Hekimlik ve hastane yönetimi hizmetlerinin birbirinden ayrılması ve hekim kökenli olmayan yöneticilerin başa gelmesi kamu hastanelerini nasıl etkiler? Kişi hem hekim hem yönetici olabilir, bunu yanlış bulmuyorum. Hastanenin başında illa ki endüstri mühendisi veya işletmeci olacak diye bir kaide yok. Tıp eğitimi üzerine alınan yöneticilik eğitimiyle veya yöneticilik tecrübesiyle de hastane yönetilebilir. Keskin ayrımlar yapmamak lazım. Önemli olan bilgi, yetkinlik ve tecrübedir. Sağlık Bakanlığı hastaneleri son 5-10 yılda daha geliştiler, yatırım açısından da çıta yükseldi. Gidilecek daha çok yol var elbet. Özel sektörün içinde bulunduğu koşullarla Sağlık Bakanlığı hastaneleri arasında dengesizlik olduğu tartışması hep vardır. Rekabet ortamı yaratılacaksa bunları eşit olmaz lazım. Özel sektör üzerindeki bazı yaptırımların kaldırılması lazım ki gerçek anlamda bir eşitlikten bahsedelim. Sağlık sektörünün denetimi de çok hassas bir konu. Bunun da yapılması gerek. Bir şeyleri serbest bırakırken arka tarafta bir takım denetim mekanizmaları da olmalı. Kontrol olmadığı için birden çok sert yaptırımlar getiriliyor. Bence ana problem burada. Sağlık sistemini orta ve uzun vadeli olarak derinlemesine değerlendirip stratejiler oluşturup bunu uygulamaya geçiremiyoruz. Biraz daha kısa vadeli bakıyoruz. Hastaneler özelleştirilecek olması zaman için özelleştirmeyi de beraberinde getirir mi? Şart değil. Özerkleştirme de yeterli bir faktör. Devlet sağlıktan elini çekecek mi yönündeki soruya cevap vermek çok kolay değil. Bence çekmesi şart değil. Özerk şekilde olması daha doğru. Birlikler için oluşturulacak yönetim kurulları, hastaneleri siyasi kadroların odağı haline getirilmesinde risk taşır mı? Bundan mümkün mertebe kaçınmak lazım. Sağlık sektörü çok büyük bir potansiyel. Sağlık Bakanlığı 850?ye yakın hastanesiyle en büyük KİT. Buranın siyasi odak haline getirilmemesi lazım. Kamu hastane birlikleri modeline geçiş döneminde bu sorunun cevabı çok hassas. Bu tehlikeye çok dikkat etmeleri lazım, aksi takdirde proje çöpe gider. Birlikler, vatandaş için paralı sağlık hizmetinin başladığı, cepten ilave ücret ödemeden hizmet alamayacağı bir dönem olarak öngörülebilir mi? Böyle bir durum olacağını zannetmiyorum. Türkiye?de şu anki Genel Sağlık Sigortası (GSS) çok cömert. Bildiğim kadarıyla dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar cömert bir GSS ülkemizde var. Şu anki, sağlık finansmanını gözden geçirmekte fayda var. Çünkü, sağlık hizmetlerini tüketmek çok kolay. Sağlıkta, iktisatta olduğu gibi arz-talep dengesi bulmak gibi bir formül de yok. Sağlık hizmetlerini ne kadar açarsanız o kadar fazla tüketiyor insan. Bence burada GSS paketini gözden geçirmekte fayda var. Kişilerin ve kurumların, özel sigortaların devreye girip bazı katkı paylarının olması lazım. Sevk zincirinin çok iyi işletilmesi lazım. Sevk zinciri ve GSS paketinin şu anki durumu iki önemli konu, bunların gözden geçirilmesi lazım. Profesyonel bir hastane yönetiminin olmazsa olmaz koşulları nelerdir? Bugün en zor yönetilen iki yer tersane ve hastane. Böyle bir algı var. Hastane yönetimi pek çok konuyu kapsıyor. Birincisi personel yönetimi. Bu o kadar karmaşıktır ki; doktoru, hemşiresi, idari kadrosu, hizmetli kadrosu gibi oldukça kompleks bir yapı var. İnsan yönetiminin son derece zor olduğu bir faktör ve skala çok farklı. Doktor gibi çok üst düzey eğitim alandan normal bir hizmetliye kadar değişen bir skala var. Bunun dışında finansal, yatırım ve teknoloji yönetimi de, doğru yönetilmesi gereken oldukça önemli konular. Ayrıca bu yapıda çok ciddi süreçler var, birbirini etkileyen süreçler bunlar. Yönetimi son derece zor. Sağlık yüksek bilgiye dayalı bir hizmet sektörü; işin içinde tıp var. Hasta güvenliği yine ciddi bir başka konu. Dolayısıyla hukuk başka bir faktör. Yönetim gittikçe daha da zorlaşıyor. İyi bir hastane yönetimi için pek çok Süpermen?lere ihtiyaç var. Birlik modeli, içinde bulunduğunuz sektörü nasıl etkileyecek? Kamu hastane birlikleri modeliyle çok sayıda hastane birlik haline gelecek ve birlikler yatırım kararlarına topluca karar verecek. Bugün hastaneler birer birer satın alım yapıyor. Artık daha büyük alıcı gruplarıyla karşılaşacağız. Bu da alım şekillerini değiştirecek. Artıları da eksileri de olacak mutlaka. Planlamanın çok iyi yapılması gerekir. Toplu alımlar yapılırken alıcı daha avantajlı duruma geçecek. Bu bir artı. Alım kriterleri iyi belirlenmezse, bu büyük güç yanlış şekillerde kullanılırsa ve bilinçli satın alımlar yapılmazsa ciddi zorluklar ortaya çıkabilir.Facebooktwitterlinkedin

Geri Bildirim gönder...

Yorum Yaz